İstanbul’da özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yaşanan bebek ölümleri, Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Bebeklerin tedavi yerine ihmalden ölümlerine neden olan ve kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” olarak adlandırılan yapıyla ilgili hazırlanan iddianameyle, birçok detay gün yüzüne çıktı. Skandalın merkezinde yer alan bazı özel hastaneler ve sağlık çalışanlarının iş birliği, hem Acil Çağrı Merkezi görevlileri hem de hemşirelerle bağlantılı olarak yürütüldü. Peki, Yenidoğan Çetesi hangi hastanelerde faaliyet gösterdi? Olayın detayları ve kamuoyunda yankı uyandıran çarpıcı bilgiler haberimizde…
Yenidoğan Çetesi Skandalının Merkezindeki Hastaneler Hangileri?
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, 12 bebeğin hayatını kaybettiği korkunç bir ihmal zincirini ortaya çıkardı. Sağlık Bakanlığı Müfettişlerinin raporuna göre, yeterli tıbbi bakım sağlanmadan hastanelerin yoğun bakım ünitelerine sevk edilen bebeklerin sağlık hakları ihlal edildi. Fezlekede yer alan bilgiler, birçok hastanede benzer ihlallerin yapıldığını gözler önüne serdi. Çetenin liderliğini üstlenen doktor ve diğer sağlık çalışanlarının adları da iddianamede yer aldı.
Yapılan incelemelerde, Akabe Sağlık Tesisleri A.Ş., Şafak Sağlık Hizmetleri A.Ş. ve Medilife Sağlık Hizmetleri gibi pek çok sağlık kuruluşunun isimleri öne çıktı. İşte çetenin bağlantılı olduğu hastanelerden bazıları:
- Avcılar Hospital Hastanesi
- Özel İstanbul Şafak Hastanesi
- Özel Avrupa Şafak Hastanesi
- Özel Bağcılar Medilife Hastanesi
- Beylikdüzü Medilife Hastanesi
- Özel Birinci Hastanesi
- Özel Doğa Hospital Hastanesi
- Reyap İstanbul ve Çorlu Reyap Hastanesi
- Silivri Kolan Hastanesi
Çete, bu hastanelerin yoğun bakım ünitelerini kiralayarak doktor yerine hemşireleri görevlendirdi ve gerekli sağlık hizmetini sunmadı. Bu ihmal, bebeklerin hayatını kaybetmesine neden oldu.
Yenidoğan Çetesi Hangi Şehirde Faaliyet Gösterdi?
Araştırmalar sonucunda, yenidoğan çetesinin ana faaliyet alanının İstanbul olduğu belirlendi. Çetenin organizasyonunda yer alan 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla iş birliği yapılarak bebek hastalar, anlaştıkları özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine sevk edildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 47 şüpheli hakkında dava açıldı. Soruşturmanın odağında yer alan isimlerden biri olan Dr. Fırat Sarı, 266 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kaldı.
İddianamede yer alan bilgilere göre, çete sadece belirli bir hastanede değil, farklı ilçelerdeki birçok hastane ile bağlantı kurarak faaliyetlerini yürüttü. İstanbul’un farklı bölgelerindeki hastaneler, yenidoğan çetesinin organizasyonunda korkunç bir ihmal zincirinin parçası haline getirildi.
Çete Nasıl Çalışıyordu? Sağlık Çalışanlarıyla İş Birliği Detayları
Sağlık Bakanlığı Müfettişleri tarafından hazırlanan raporda, yenidoğan çetesinin 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları, özel hastane hemşireleri ve diğer sağlık personelleriyle iş birliği yaptığı ortaya çıktı. Çetenin, bebeklerin hayati tehlike taşıyan durumlarını kâr amacıyla kullanarak hastanelere sevk ettiği belirlendi. Ancak sevk edilen bebeklere gerekli tıbbi müdahale yapılmadığı gibi, bazen sağlık personeli yetersizliği nedeniyle yoğun bakım ünitelerinde doktor bulunmadığı tespit edildi.
Çete üyeleri, acil durumdaki bebekleri hastanelere sevk ederken, hastanelerle para karşılığı anlaşmalar yaptı. Yenidoğan ünitelerinde sözde sağlık hizmeti sunarak hem ailelerin umutlarıyla oynadılar hem de bebeklerin hayatını tehlikeye attılar. Olay, hemşirelerin doktor yerine sağlık hizmeti sunduğu skandal bir yapıyı ortaya koydu.
Sağlık Bakanlığı’ndan Müdahale ve Rapor Detayları
Skandalın patlak vermesinin ardından, Sağlık Bakanlığı duruma el koyarak detaylı bir müfettiş raporu hazırladı. Raporda, bebeklerin ölüm nedeninin ihmal olduğu açıkça belirtildi. Bebeklerin uygun sağlık koşullarında tedavi edilmemesi, yeterli donanıma sahip olmayan yoğun bakım ünitelerine yönlendirilmesi ve bazı hastanelerde doktor eksikliği gibi ihlallerin olduğu kaydedildi.
Ayrıca, müfettiş raporunda çete üyelerinin, sağlık sistemini kâr amacıyla kullandığı vurgulandı. Ailelerin güvenini kötüye kullanan çete, birçok masum bebeğin hayatına mal oldu. Sağlık haklarının ihlal edilmesi, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı.
Yenidoğan Çetesi Hakkında Açılan Dava ve Cezalar
Soruşturma sonucunda 47 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. Dr. Fırat Sarı, çetenin lideri olarak suçlanırken 266 yıl hapis cezası talep edildi. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan rapor, olayların büyük çaplı bir organizasyonun parçası olduğunu gösterdi. Yenidoğan çetesinin, hemşireler ve 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla iş birliği yaparak sağlık sistemini kötüye kullandığı ortaya çıktı.
Hastanelerin ihmal zincirinde yer alması nedeniyle bazı sağlık kuruluşlarına yönelik yaptırımlar da gündeme geldi. İhmalkâr davranan sağlık personeli ve hastaneler hakkında da hukuki süreç başlatıldı.
Yenidoğan Çetesi Skandalı Sağlık Sistemine Büyük Darbe Vurdu
İstanbul’da özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde yaşanan ihmal skandalı, Türkiye’de sağlık sistemine yönelik güveni zedeledi. Yenidoğan çetesinin birçok özel hastane ile iş birliği yaparak bebeklerin ölümüne neden olması, halk arasında büyük bir infial yarattı. Sağlık Bakanlığı’nın devreye girerek ihmaller zincirini ortaya çıkarması ve sorumlular hakkında dava açılması, olayın boyutunu gözler önüne serdi.
