Beyaz TV'de yayınlanan "Söylemezsem Olmaz" programında beklenmedik anlar yaşandı. Türkiye'yi derinden sarsan Narin Güran'ın trajik ölümüne dikkat çekmek için program sunucuları canlı yayında çığlık atarak izleyenleri şaşkına çevirdi. Sunucular, 8 yaşındaki Narin'in acı kaybını anmak adına bu dramatik eylemi gerçekleştirirken, sosyal medya ve izleyicilerden gelen tepkiler de gecikmedi. Peki, Narin Güran olayı nedir ve bu çığlıklar ne anlama geliyor? İşte detaylar.
Narin Güran Olayı ve Türkiye’nin Yaşadığı Yasa
Narin Güran, 21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki evinden çıktıktan sonra bir daha geri dönmedi. Ailesi ve emniyet güçleri tarafından arama çalışmaları sürerken, 19 gün sonra Narin'in cansız bedeni bir dere kenarında bulundu. Küçük kızın vahşi bir cinayete kurban gitmesi, tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Ülkenin dört bir yanında insanlar, bu trajik olay karşısında tepkilerini dile getirirken, medya organları da bu acı olayı gündemde tutmaya devam etti.
Narin Güran’ın cansız bedenine ulaşıldıktan sonra küçük kız, memleketi Tavşantepe köyünde toprağa verildi. Cenazeye katılan birçok kişi gözyaşlarına hakim olamazken, Türkiye’nin her köşesinden Narin için dualar yükseldi. Narin’in kaybı, yalnızca ailesini değil, tüm Türkiye’yi derinden etkiledi.
Söylemezsem Olmaz Programında Şok Edici Anlar
Beyaz TV'de yayınlanan "Söylemezsem Olmaz" magazin programında yaşananlar, ekran başındakileri adeta şok etti. Canlı yayında, başta Hande Sarıoğlu olmak üzere programın sunucuları, 8 yaşındaki Narin Güran için hep birlikte çığlık attı. Bu sıradışı hareketin amacı, küçük kızın acı kaybına dikkat çekmek ve olaya duyarlılık yaratmaktı. Ancak, ekran karşısındaki izleyiciler bu beklenmedik an karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Çığlıklar Sosyal Medyada Gündem Oldu
Programın bu bölümü, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Kimi izleyiciler, program sunucularının çığlık atarak Narin'in trajik kaybına dikkat çekme çabasını anlamlı bulurken, bazı izleyiciler ise bu yöntemin gereksiz ve rahatsız edici olduğunu dile getirdi. "Bir çocuğun kaybını bu şekilde anmak doğru mu?" sorusu etrafında dönen tartışmalar, sosyal medya kullanıcılarını ikiye böldü.
