Kara para aklama ve vergi kaçırma suçlamalarıyla tutuklu bulunan iş insanı Engin Polat, geçtiğimiz günlerde cezaevinden tahliye edildi. Ancak bu karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve tartışmalara neden oldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Engin Polat’ın tahliyesine ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaparak, tutuksuz yargılanmasının suçsuz olduğu anlamına gelmediğini vurguladı.
Engin Polat Davası: Yargılama Süreci ve Suçlamalar
Engin Polat, eşi Dilan Polat ile birlikte kara para aklama ve vergi kaçırma suçlamalarıyla yargılanıyordu. İstanbul merkezli 6 ilde yapılan operasyonlarla başlatılan soruşturmada, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan raporda, Polat ailesine ait şirketlerde sahte fatura düzenlenmesi yoluyla 200 milyon TL’lik para akışı tespit edilmişti. Bunun sonucunda Polat çifti, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı.
Soruşturma çerçevesinde, Dilan Polat, 2023 yılında tutuklanmış ve 19 Ağustos 2024 tarihinde tahliye edilmişti. Ancak eşi Engin Polat cezaevinde kalmaya devam ediyordu. Geçtiğimiz günlerde yapılan duruşmada Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve muhasebeci Ahmet Gün için de tahliye kararı çıktı. Ancak sanıkların yurt dışına çıkış yasağı devam edecek ve mahkeme süreci tutuksuz şekilde ilerleyecek.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Kritik Açıklama
Engin Polat’ın tahliyesi, kamuoyunda ve bazı çevrelerde yargıya yönelik eleştirileri de beraberinde getirdi. Eleştirilere yanıt veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Polat’ın tahliyesine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Bir kişinin tutuklu yargılanması onun suçlu olduğu anlamına gelmeyeceği gibi, tutuksuz yargılanması da onun suçsuz olduğu anlamına gelmez. Yargı, en doğru kararı verecek ve toplum vicdanını rahatlatacak bir sonuca ulaşacaktır. Dışarıdan dosyadaki delilleri değerlendirmemiz mümkün değil. Bırakalım yargı işini yapsın, yargı mensuplarımıza güvenelim.”
Tunç’un bu açıklaması, yargı sürecinin devam ettiğine ve Engin Polat’ın nihai suçluluğu ya da suçsuzluğunun mahkemenin kararına bağlı olduğuna dikkat çekti. Bakan, toplum vicdanını rahatlatacak bir kararın geleceğine olan inancını da ifade etti.
Soruşturmanın Arka Planı
Polat ailesine yönelik suçlamaların temelinde, şirketler arası sözde ticaret üzerinden sahte fatura düzenlenmesi yatıyor. MASAK raporuna göre, tasfiye halindeki üç firmadan aile bireylerine ait şirketlere 200 milyon TL’lik sahte fatura kesildiği tespit edildi. Ayrıca, bir medikal şirketin isim hakkı karşılığında Ankara'daki başka bir firmanın hesabına yatırdığı 1,8 milyon TL'nin, ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığı da ortaya çıktı. Bu bulgular, kara para aklama iddialarını güçlendirdi.
Engin Polat’ın Tahliyesi ve Kamuoyundaki Tartışmalar
Engin Polat’ın cezaevinden tahliye edilmesi, birçok kesim tarafından eleştirildi. Özellikle sosyal medyada, tutuksuz yargılanmasına rağmen suçlamaların ağırlığı göz önüne alındığında bu kararın kamu vicdanını rahatsız ettiği yönünde yorumlar yapıldı.
Dilan Polat, eşi Engin Polat’ın tahliye haberini sosyal medyada coşkulu bir şekilde duyurdu. Ancak tahliye sonrası paylaşımları, kamuoyunda “her şeyin kaldığı yerden devam ettiği” yönünde eleştiriler aldı. Polat ailesi üzerindeki kamuoyu baskısı tahliye sonrası da devam ederken, yargı süreci titizlikle izleniyor.
Polat Ailesi Hakkındaki Yargı Süreci Devam Ediyor
Mahkeme, Engin Polat’ın ve diğer sanıkların yurt dışına çıkış yasağını kaldırmazken, maddi varlıklarına konulan tedbirin kaldırılması taleplerini de reddetti. Yargılama süreci devam ederken, bir sonraki duruşmanın 19 Aralık tarihinde yapılacağı açıklandı. Sanıklar, bu tarihe kadar tutuksuz yargılanmaya devam edecek.
Yargının Nihai Kararı Bekleniyor
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da belirttiği gibi, yargı süreci devam ediyor ve nihai karar henüz verilmiş değil. Engin Polat’ın tutuksuz yargılanması, suçlamaların düştüğü ya da suçsuz bulunduğu anlamına gelmiyor. Yargının vereceği nihai karar, kamuoyunu ve tarafları tatmin edecek mi sorusu ise şimdilik belirsizliğini koruyor.