İstanbul’da ortaya çıkarılan Yenidoğan Bebek Çetesi soruşturması, Türkiye’nin sağlık sistemini derinden sarsarken, olayın merkezinde yer alan isimlerden biri de Hakan Doğukan Taşcı oldu. Taşcı’nın, bebekleri uygunsuz koşullarda hastanelere sevk eden çete içinde kilit bir rol üstlendiği belirtiliyor. Özellikle, hastanelerde nöbetçi doktor eksikliğinde kendisini doktor gibi tanıtması ve hayati ilaçların usulsüz kullanımı nedeniyle birçok bebeğin sağlığının tehlikeye atıldığı ifade ediliyor. İfadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Taşcı, çete lideri Fırat Sarı ve diğer üyelerle olan bağlantılarını detaylı bir şekilde anlattı.
Bu yazıda, Hakan Doğukan Taşcı’nın çete içindeki görevleri, çalıştığı hastaneler, bebeklerin hayatını riske atan ihmalleri ve pişmanlık itirafları kapsamlı şekilde ele alınmaktadır.
Hakan Doğukan Taşcı Kimdir?
Hakan Doğukan Taşcı, lise mezunu bir hemşire olarak Reyap Hastanesi ve Birinci International Hastanesi gibi sağlık kuruluşlarında görev yaptı. Taşcı, çete lideri Fırat Sarı tarafından doktorların bulunmadığı nöbetlerde kritik sorumluluklar üstlenmekle görevlendirildi. Soruşturmada verdiği ifadesinde, çete lideri Fırat Sarı’nın kendisini usulsüz işlerin içine sürüklediğini ve çeşitli sahte rapor düzenlemeleri yaptırdığını söyledi.
Taşcı, bebeklerin hayatını tehlikeye atan yanlış tedavi ve sevk işlemlerine karıştığını itiraf ederek, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtti.
Örgüt İçindeki Görevi: Sahte Raporlar ve Usulsüz Tedavi Süreçleri
Taşcı, nöbetçi doktor bulunmadığında yoğun bakımda hemşire olarak görev yaparken kendisini doktor olarak tanıtmasıyla suçlanıyor. Bebeklere müdahale etmek ve ebeveynlerle görüşmek gibi kritik sorumlulukları da üstlenmiştir. Özellikle epikriz raporlarının sahte düzenlenmesi ve doktor yerine kendisinin tedavi süreçlerini yönetmesi, soruşturmadaki önemli suç unsurlarından biri olarak değerlendirildi.
"Geceleri nöbetçi doktor olması gerekirken, doktor yerine beni bırakıyorlardı. Fırat Sarı’nın talimatıyla sahte epikriz raporları düzenledim. Şeyhmus Çelik’in yerine de sahte raporlar yazdım."
Taşcı, bu görevlerin kendisine çete lideri Fırat Sarı tarafından verildiğini ifade etti. Gıyasettin Mert Özdemir gibi diğer örgüt üyeleriyle de iletişim halinde olduğunu belirten Taşcı, 112 Acil Servis çalışanlarıyla birlikte bebeklerin uygunsuz hastanelere sevk edildiğini de itiraf etti.
Hakan Doğukan Taşcı’nın Çalıştığı Hastaneler
Taşcı, ifadesinde Reyap Hastanesi ve Birinci International Hastanesi’nde görev yaptığını söyledi. Bu hastanelerde, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde doktor yerine hemşirelerin müdahalede bulunması, birçok bebeğin sağlığını tehlikeye attı. Fırat Sarı’nın yönlendirmesiyle uygun olmayan koşullardaki hastanelerde bebeklerin uzun süre tutulması, ölümlere yol açan temel ihmal sebeplerinden biri oldu.
“Beni usulsüz işlerin içine çeken kişi Fırat Sarı’dır. Kendisi doktor bulundurması gereken yerlerde beni bıraktı. Geceleri nöbetçi doktor eksikliğinden dolayı tüm sorumluluğu bana yıkıyorlardı.”
Bebeklerin Hayatını Tehlikeye Atan İşlemler: İlaç Kesintisi ve Uygunsuz Müdahaleler
Taşcı, Curusorf isimli ilacın usulsüz satışını yaptığını ve kazanç sağladığını da itiraf etti. Özellikle bir bebek vakasında, ilaç tedavisinin kesilmesi ve bebeğin hayatta tutulması için ağır narkotik ilaçlar kullanılması, örgütün bebeklerin sağlık durumunu ne kadar hiçe saydığını gözler önüne serdi.
“Bir bebek hastaneye geldiğinde durumu iyiydi. Ancak 2-3 gün içinde kalp anomalisi gelişti. Bebeği ameliyat edilemeyecek bir hastaneye sevk ettiler. Orada bebeğe ben baktım ve kendimi doktor olarak tanıttım. İlacı bir süre kestim, sonrasında ağır narkotik ilaçla bebeği 1.5 ay hayatta tuttum.”
Taşcı, bu süreçlerin hepsinden Fırat Sarı ve diğer çete üyelerinin haberi olduğunu belirtti. Ameliyat edilebilecek merkezlere sevk edilmesi gereken bebeklerin, anlaşmalı hastanelerde tutulması, bebeklerin hayatta kalma şansını azalttı ve birçok bebeğin ölümüne yol açtı.
Çete Bağlantıları ve Hakan Doğukan Taşcı’nın İtirafları
Taşcı, ifadesinde çete lideri Fırat Sarı ile birlikte birçok hastanede usulsüz işlemler yaptığını ve Gıyasettin Mert Özdemir gibi diğer örgüt üyeleriyle çalıştığını itiraf etti. Ayrıca, bebek tüccarlığı yaptığını düşündüğü bazı çete üyelerini CİMER’e şikayet ettiğini söyledi.
“Gıyasettin Mert Özdemir’in bebek tüccarlığı yapması nedeniyle kendisini CİMER’e şikayet ettim. Ancak şikayetlerim sonuçsuz kaldı.”
Bu itiraflar, çete üyelerinin bebeklerin sağlık durumlarını hiçe sayarak kazanç sağlama amacıyla hareket ettiklerini gözler önüne seriyor.
Soruşturmada Ortaya Çıkan Telefon Görüşmeleri ve Suç Delilleri
Soruşturma kapsamında elde edilen telefon kayıtları, Taşcı’nın çete içindeki rolünü doğrulayan önemli delillerden biri oldu. Özellikle Mehtap Sayar ve Hasan Basri Gök gibi diğer hemşirelerin de sahte rapor düzenleme ve uygunsuz müdahalelere karıştığı tespit edildi.
Hasan Basri Gök: “Mehtap, çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur?”
Mehtap Sayar: “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert, biliyorsun.”
Bu konuşmalar, çete üyelerinin bebeklerin hayatını hiçbir şekilde önemsemediklerini ve sadece maddi kazanç sağlamak amacıyla hareket ettiklerini ortaya koymaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
1. Hakan Doğukan Taşcı kimdir?
Hakan Doğukan Taşcı, İstanbul’da ortaya çıkarılan Yenidoğan Bebek Çetesi’nin üyesi olan bir hemşiredir. Reyap Hastanesi ve Birinci International Hastanesi’nde görev yapmıştır.
2. Hakan Doğukan Taşcı’nın örgüt içindeki görevi neydi?
Taşcı, nöbetçi doktor eksikliğinde kendini doktor olarak tanıtmış, sahte raporlar düzenlemiş ve bebeklerin yanlış tedavi görmesine yol açmıştır.
3. Hangi hastanelerde çalıştı?
Taşcı, Reyap Hastanesi ve Birinci International Hastanesi gibi sağlık kuruluşlarında görev yapmıştır.
4. Etkin pişmanlık talep etti mi?
Evet, Taşcı ifadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtmiştir.
5. Çete lideri kim?
Çetenin lideri olarak Fırat Sarı tanımlanmıştır. Sarı, usulsüz işlemler yaparak birçok bebeğin hayatını tehlikeye atmıştır.
