Ankara’nın Çankaya ilçesinde 43. kattan düşerek hayatını kaybeden 27 yaşındaki binicilik öğretmeni Semanur Arslan’ın ölümü, ardında birçok soru işareti bıraktı. Ailesi, olayın intihar süsü verilmiş bir cinayet olduğunu iddia ederken, polisin olayla ilgili soruşturması derinleşiyor. Semanur Arslan’ın telefonunda bulunan intihar mektubu ve olay yerinde yapılan incelemeler, olayın gerçek yüzüne dair belirsizlikleri artırıyor.
43. Kattan Düşerek Hayatını Kaybetti
Semanur Arslan, 20 Ekim’de Konutkent Mahallesi’nde bulunan bir gökdelendeki arkadaşlarına gitti. Ancak o gece 43. kattan düşerek yaşamını yitirdi. Sabah saatlerinde yerde hareketsiz yatan bir kadın gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Polis ekiplerinin yaptığı ilk incelemeler sonucunda, hayatını kaybeden kişinin Semanur Arslan olduğu tespit edildi.
Cinayet Büro Amirliği, olayın yaşandığı rezidans dairesinde bulunan Ferhat D. (43) ve Ezgi Ö. (31) isimli şahısları gözaltına aldı. İfadelerinde farklı açıklamalar yapan iki kişi, olay anında başka odada bulunduklarını ve Semanur Arslan’ın intihar ettiğini düşündüklerini söyledi. Ancak Arslan’ın ailesi, kızlarının intihar etmediğini, bunun bir cinayet olduğunu savunuyor.
Pencere Çerçevesinde İzler ve Toz Detayı
Olay yeri inceleme ekipleri tarafından yapılan araştırmada, Arslan’ın pencere çerçevesine oturduğu ve oradan aşağıya atladığı ihtimali üzerinde duruldu. Pencere çerçevesindeki tozların, Arslan’ın oturduğu bölümde silindiği tespit edildi. Bu bulgu, genç kadının kendi isteğiyle mi yoksa zorla mı düştüğüne dair şüpheleri artırdı. Ayrıca olay anında taksi çağırdığına dair bilgiler ortaya çıktı.
Olay Yerinde Bulunan İntihar Mektubu: “Mahşerde Görüşürüz”
Semanur Arslan’ın şifreli telefonunda yapılan incelemede, bir intihar mektubu bulundu. Mektupta, Arslan’ın yaşamına dair hayal kırıklıkları ve çevresine karşı öfke dolu ifadeler yer alıyordu.
Mektupta şu ifadeler dikkat çekti:
"Bu son olsun. Dünyanıza beni sığdıramadınız. Herkes suçlu, benim canım herkese yük olsun. Kimseyi affetmiyorum. Beni sevin diye hep kendimden verdim. Gerçek bir sevgi, aile ve dostluk için hep kendim çabaladım. Kimse yaptıklarımı hak etmedi, ben ise bunların hiçbirini hak etmedim. Herkesi kendi vicdanıyla baş başa bırakıyorum. Buna sebep olan herkese bir ömür boyu vicdan azabı bırakıyorum. Mahşerde görüşürüz.”
Bu mektup, olayın intihar olabileceği ihtimalini güçlendirse de, ailesi kızlarının böyle bir karar almış olabileceğine inanmak istemiyor.
Ailenin Şüphesi: İntihar Süslü Cinayet mi?
Semanur’un ailesi, kızlarının ölümünün intihar olarak gösterilmek istendiğini düşünüyor. Annesi Elif Karaca, kızının hayat dolu bir insan olduğunu ve intihar edecek biri olmadığını söyledi. Elif Karaca, “Benim kızım, bana güzel bir gelecek kuracağını söylerdi. O gün de hızlıca eve geldi, 'Anne, Kapadokya’ya gideceğiz, yarın dönerim' dedi. Ama dönemedi. Benim kızımın dönmesine izin vermediler.” ifadeleriyle yaşadığı acıyı dile getirdi.
Aile ayrıca, Semanur’un çıplak ayakla evden çıkmış olmasının tuhaf olduğuna dikkat çekerek, kızlarının zorla gönderilmiş olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. “Kızımın arabası yoktu ki taksi çağırıp eve dönsün. Otoparka inmesi için bir sebep yok.” diyerek olayın daha kapsamlı araştırılmasını talep etti.
Şüpheli İfadeler: Çelişkiler ve Detaylar
Olay gecesi Semanur ile birlikte rezidansta bulunan Ferhat D., ifadesinde Ezgi Ö. ile Arslan’ın tartıştığını, Ezgi Ö.’nün odaya kapanması üzerine onu teselli etmek için yanına gittiğini belirtti. O sırada Arslan’ın taksi çağırdığını duyduğunu ancak seslerin kesilmesi üzerine Arslan’ın taksiyle gittiğini düşündüklerini söyledi. Ancak çıkış yaptıklarında Arslan’ın eşyalarının hâlâ salonda olduğunu fark ettiklerini ekledi.
Anne Elif Karaca ise bu ifadelere tepki göstererek, “Benim kızım çıplak ayakla nereye gitsin? Bu olayda çok büyük bir şey saklanıyor. Kızım attan düşseydi daha iyiydi. O gece eve dönemedi, çünkü ona izin vermediler.” dedi.
8 Yıllık Binicilik Eğitmeni: “Attan Düştü Ama Hayattan Düşmedi”
Semanur Arslan, 8 yıldır profesyonel binicilik eğitmenliği yapıyordu. Daha önce iki kez attan düşerek ciddi yaralanmalar yaşamıştı. Annesi, bu kazalardan sonra bile kızının hayata dört elle sarıldığını belirterek, “Ona hep, 'Bir gün attan düşersen kötü olur' diyordum. Ama keşke attan düşseydi, hayatta kalırdı. Benim kızım asla intihar etmezdi.” ifadelerini kullandı.
Soruşturma Devam Ediyor
Ankara Cinayet Büro ekipleri, rezidans içindeki delilleri ve kamera kayıtlarını incelemeye devam ediyor. Özellikle olay öncesinde Semanur ve arkadaşlarının birlikte vakit geçirdiği eğlence mekanındaki görüntülerin incelenmesi sürüyor. Ferhat D. ve Ezgi Ö.’nün ifadeleri arasındaki çelişkiler ise soruşturmayı karmaşıklaştırıyor.
Aile, olayın bir an önce aydınlatılmasını ve sorumluların adalet önünde hesap vermesini istiyor. Semanur’un son anlarında yaşananların detaylı bir şekilde ortaya çıkarılması için hukuki süreç devam ederken, olayın kamuoyunda da büyük yankı uyandırdığı görülüyor.
Sıkça Sorulan Sorular
1. Semanur Arslan nasıl öldü?
Semanur Arslan, Ankara’da 43. kattan düşerek hayatını kaybetti. Olayın intihar mı yoksa cinayet mi olduğu henüz netleşmedi.
2. İntihar mektubunda neler yazıyordu?
Arslan’ın telefonunda bulunan mektupta, çevresine karşı kırgınlıklarını ve herkesi vicdanıyla baş başa bırakmak istediğini belirten ifadeler yer aldı.
3. Olayla ilgili kimler gözaltına alındı?
Rezidansta bulunan Ferhat D. ve Ezgi Ö. olayla ilgili olarak gözaltına alındı. İfadelerindeki çelişkiler nedeniyle soruşturma devam ediyor.
4. Aile, Semanur Arslan’ın ölümüne nasıl bakıyor?
Aile, kızlarının intihar süsü verilmiş bir cinayete kurban gittiğini savunuyor ve sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor.
5. Soruşturma ne aşamada?
Polis ekipleri, kamera kayıtları ve deliller üzerinde çalışmaya devam ediyor. Rezidansta kalanların ifadeleri de soruşturma kapsamında değerlendiriliyor.