Fatih Ergin’in açıklamaları, özel hastanelerde diyaliz hastalarının raporlarına sahte bilgiler eklenmesi ve hasta yakınlarının bilgilendirilmesinin engellenmesi gibi çok ciddi usulsüzlükleri içeriyor. Peki, diyaliz çetesi nedir, hangi illerde faaliyet gösteriyor? Diyaliz hastaları ve hasta yakınları bu durumda ne yapabilir? İşte tüm detaylar…
Diyaliz Çetesi Nedir? Nasıl İşliyor?
Diyaliz çetesi, özellikle yaşlı ve yatağa bağımlı hastaları hedef alan bir dolandırıcılık ağı olarak tanımlanıyor. Gazeteci Fatih Ergin’in ortaya çıkardığı bu çete, hastaların gereksiz yere diyaliz merkezlerine sevk edilmesini ve usulsüz raporlamalar yapılmasını içeriyor. Çete, özel hastaneler ve diyaliz üniteleri aracılığıyla devleti dolandırarak haksız kazanç sağlıyor.
Fatih Ergin’in açıklamalarına göre:
- Hasta dosyalarına, diyalize bağlanmamış olsalar dahi "diyalize bağlandı" ibaresi ekleniyor.
- Hastane personelleri arasında, bu usulsüz işlemleri organize eden doktor ve hemşirelerin yer aldığı iddia ediliyor.
- Hasta yakınları, hastalarının tedavi detaylarını e-Nabız sistemi üzerinden görüntüleyemiyor veya erişimleri kısıtlanıyor.
- Çete, hastaların tedavi süreçlerinde düzenledikleri sahte epikriz raporları ile SGK'dan ödeme alarak haksız kazanç sağlıyor.
Bu sistemin özellikle yaşlı ve bakım ihtiyacı olan hastaları hedef alması, aileler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Sağlık hakkının kötüye kullanılması, çetenin hem insan sağlığına hem de sağlık bütçesine zarar verdiğini ortaya koyuyor.
Diyaliz Çetesi Hangi İllerde Faaliyet Gösteriyor?
Fatih Ergin’in açıklamalarına göre, diyaliz çetesinin faaliyet alanları henüz tam olarak belirlenmedi. Ancak İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerdeki özel hastanelerde bu usulsüzlüklerin yoğun olarak yapıldığı düşünülüyor. Çete, diyaliz ünitesi bulunan hastaneleri tercih ederek buradaki imkânları suistimal ediyor.
İzmir, Ankara ve Antalya gibi büyük şehirlerde de benzer vakaların yaşandığı ve bazı doktorların çete ile iş birliği yaptığı iddiaları gündeme geldi. Ancak soruşturmalar hâlâ devam ettiği için çeteye dahil olan hastanelerin ve sağlık çalışanlarının kimlikleri netleşmiş değil.
Diyaliz Çetesi ile İlgili Yapılan Usulsüzlükler
Sahte Rapor Düzenleme:
Çetenin, hastaların tedavi raporlarına sahte bilgiler ekleyerek diyaliz işlemi yapıldığına dair belgeler düzenlediği ifade ediliyor.
SGK Üzerinden Haksız Kazanç:
Sahte raporlarla SGK’ya fatura kesilerek devlet kaynaklarından haksız kazanç elde ediliyor.
Hasta Yakınlarının Bilgilendirilmemesi:
Hasta yakınlarının, e-Nabız gibi sistemlere erişimi kısıtlanarak tedavi süreci hakkında bilgi alması engelleniyor. Bu durum, ailelerin hastalarının hangi işlemlerden geçtiğini öğrenmesini zorlaştırıyor.
Yataklı Hastaların Gereksiz Sevkleri:
Diyaliz çetesi, evde bakılan veya hastanede yatan yaşlı hastaları gereksiz yere diyaliz merkezlerine sevk ederek, burada hiç yapılmayan işlemleri yapılmış gibi gösteriyor.
Diyaliz Çetesi ile İlgili Yürütülen Soruşturma
Bu skandalın ortaya çıkmasının ardından, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar tarafından geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Bakanlık, özel hastaneler ve diyaliz merkezlerine yönelik denetimlerin artırıldığını açıkladı. Ayrıca, bu tür usulsüzlüklerin tekrar yaşanmaması için hasta yakınlarının e-Nabız erişimlerinin iyileştirilmesi gündeme getirildi.
Hastanelerle ilgili soruşturmalarda adı geçen doktor ve hemşirelerin kimlikleri hakkında henüz net bir açıklama yapılmadı. Ancak bakanlığın, olayın tüm detaylarını ortaya çıkarmak ve çeteye karışan sağlık çalışanlarını yargı önüne çıkarmak için yoğun çaba harcadığı biliniyor.
Bu Durumdan Etkilenen Hastalar ve Aileler Ne Yapabilir?
- e-Nabız sistemine düzenli olarak giriş yaparak hastalarının raporlarını kontrol etmek, ailelerin farkındalığını artırabilir.
- Şüpheli durumlarda, Sağlık Bakanlığı’na veya CİMER’e şikayette bulunmak önemli bir adım olacaktır.
- Hastaların sevk ve tedavi süreçleriyle ilgili bilgilerin eksiksiz şekilde talep edilmesi ve hasta haklarının takip edilmesi, ailelerin mağduriyet yaşamasını önleyebilir.
Sık Sorulan Sorular
1. Diyaliz çetesi nedir?
Diyaliz çetesi, özellikle yaşlı ve yatağa bağımlı hastaları hedef alan bir dolandırıcılık ağıdır. Hastaların sahte raporlarla gereksiz diyaliz işlemlerine sokulduğu ve SGK'dan haksız kazanç sağlandığı iddia edilmektedir.
2. Diyaliz çetesi hangi illerde faaliyet gösteriyor?
Diyaliz çetesinin ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde faaliyet gösterdiği öne sürülüyor. Ancak soruşturma genişletildikçe daha fazla şehirde bağlantılar ortaya çıkabilir.
3. Hasta yakınları diyaliz çetesiyle ilgili ne yapabilir?
Hasta yakınları, e-Nabız sistemi üzerinden hastalarının raporlarını düzenli olarak kontrol edebilir ve şüpheli durumlarda Sağlık Bakanlığı veya CİMER’e şikayette bulunabilir.
4. Diyaliz çetesiyle ilgili kimler soruşturma altında?
Soruşturmada bazı doktorlar, hemşireler ve hastane yönetimlerinin yer aldığı belirtiliyor. Ancak isimler ve bağlantılar hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
5. Diyaliz çetesi soruşturması nasıl ilerliyor?
Sağlık Bakanlığı, olaya karışan hastaneler ve sağlık çalışanları hakkında geniş çaplı bir soruşturma yürütüyor. Soruşturma sonuçlarına göre yasal işlemler yapılacak.
Diyaliz Çetesi Skandalı Sağlık Sistemini Sarsıyor
Türkiye’de Yenidoğan Çetesi skandalının ardından ortaya çıkan diyaliz çetesi, sağlık sektöründe denetimlerin artırılması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Gazeteci Fatih Ergin’in ifşaları, özellikle yaşlı ve yatağa bağımlı hastaların hedef alındığı bu dolandırıcılık ağının ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koydu. Soruşturma sürecinin genişlemesiyle birlikte, bu çeteye karışan hastane ve sağlık personellerinin kimliklerinin açıklanması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı’nın alacağı önlemler ve denetimlerin sıkılaştırılması, benzer skandalların tekrar yaşanmasını önlemek için kritik bir adım olacak.
