Milyonlarca vatandaşın gözü 2025 yılı için belirlenecek yeni asgari ücrete çevrilmiş durumda. Ocak ayında yapılacak görüşmeler öncesi çeşitli tahminler ortaya atılırken, ekonomistlerin ve gazetecilerin yorumları da kamuoyunda büyük ilgi görüyor. Bu kapsamda, SÖZCÜ TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, asgari ücretin olması gereken tutar hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Portakal, hükümetin düşündüğü rakamla halkın beklentisi arasında büyük bir uçurum olduğunu vurguladı. Peki, 2025 yılı için asgari ücret ne kadar olacak? Fatih Portakal'ın tahminleri ve hükümet kulislerinden sızan rakamlar neyi gösteriyor? İşte detaylar...
2025 Asgari Ücret İçin Hükümetin Masaya Getirdiği Rakamlar
Ocak 2025'te belirlenecek asgari ücret öncesi, AKP kulislerinden gelen rakamlar dikkat çekiyor. Hükümetin değerlendirdiği rakamların 23.000 TL ile 25.000 TL arasında olduğu belirtiliyor. Ancak bu rakam, enflasyon baskısı altındaki vatandaşın beklentisinin çok altında kalıyor.
Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında, 2025 yılı için öngörülen enflasyon oranı yüzde 17.5 olarak açıklandı. Eğer bu enflasyon oranında bir zam uygulanırsa, asgari ücretin 19.977 TL olması bekleniyor. Ancak son dönemde yaşanan yüksek fiyat artışları göz önüne alındığında, böyle bir artışın yeterli olmayacağı tartışılıyor.
Hükümetin düşündüğü 25.000 TL’lik asgari ücret, zam oranının yüzde 47 seviyesinde olacağını gösteriyor. Ancak halkın beklentisi bu rakamın çok daha üstünde; birçok vatandaş asgari ücretin 30.000 TL ila 40.000 TL arasında olmasını istiyor.
Fatih Portakal’ın 2025 Asgari Ücret Yorumu: En Az Yüzde 80 Zam Şart
Fatih Portakal, SÖZCÜ TV’de yaptığı açıklamada, asgari ücretin mevcut alım gücü kaybını telafi edecek bir seviyede olması gerektiğini vurguladı. Portakal’a göre, mevcut 17.002 TL’lik asgari ücretin reel alım gücü, enflasyon nedeniyle 12.514 TL seviyesine kadar gerilemiş durumda. Bu da vatandaşların yaklaşık yüzde 35 oranında alım gücü kaybına uğradığını gösteriyor.
Portakal, yıl sonuna kadar enflasyonun yüzde 45 seviyelerinde olacağının öngörüldüğünü belirterek, "Bu durum göz önünde bulundurulduğunda asgari ücretin yüzde 80 zam görmesi gerektiğini" söyledi. Bu senaryoda, asgari ücretin 30.600 TL seviyesine çıkması gerektiği ifade ediliyor.
Enflasyon ve Asgari Ücret İlişkisi: 2025 İçin Olası Senaryolar
Hükümetin asgari ücreti belirlerken beklenen enflasyonu ve gerçekleşen enflasyonu dikkate alacağı belirtiliyor. İşte her iki durumda ortaya çıkabilecek rakamlar:
OVP’de öngörülen enflasyon oranı %17.5:
Bu durumda asgari ücret 19.977 TL’ye yükselecek.
Gerçekleşen enflasyon oranı %42:
Eğer hükümet bu oranı dikkate alırsa, yeni asgari ücretin 24.142 TL olması bekleniyor.
Hükümetin düşündüğü %47’lik artış:
Bu durumda asgari ücret 25.000 TL olacak.
Ancak Fatih Portakal, bu rakamların yeterli olmayacağını belirterek, asgari ücretin en az 30.600 TL olması gerektiğini savunuyor. Portakal, “Halkın üzerindeki ekonomik baskıyı hafifletmek için bu seviyelerde bir artış zorunludur.” dedi.
Halkın Beklentisi: 30.000 TL’nin Altı Kabul Görmüyor
Hükümetin belirlemeyi planladığı 23.000 TL – 25.000 TL bandındaki asgari ücret, kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Sosyal medyada yapılan yorumlarda vatandaşlar, bu seviyedeki zammın enflasyon karşısında yetersiz kalacağını savunuyor. Yüksek kiralar, gıda fiyatlarındaki artış ve enerji maliyetlerindeki yükselme nedeniyle, birçok kişi asgari ücretin en az 30.000 TL seviyesine çıkarılmasını talep ediyor.
Ekonomistlerin Asgari Ücret Tahminleri: 2025 İçin Zor Bir Dönem
Ekonomistler, 2025 yılının zor bir ekonomik dönem olacağını belirtiyor. Yüksek enflasyon, döviz kuru artışları ve küresel ekonomik belirsizlikler, Türkiye’deki ücret politikalarını doğrudan etkiliyor. Ekonomi yönetimi, bu belirsizlikler karşısında temkinli bir zam yapmayı planlasa da, toplumun beklentilerini karşılamak için daha radikal bir artış yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Asgari ücretin 30.000 TL seviyesine çıkarılması, hem işverenlerin maliyetlerini artıracak hem de enflasyon üzerinde baskı yaratacak. Ancak, mevcut ekonomik koşullar altında halkın alım gücünün korunması için böylesi bir artışın kaçınılmaz olduğu düşünülüyor.
Asgari Ücret Zammının İşveren Üzerindeki Etkisi
Öngörülen zam oranları, işverenleri de zor durumda bırakabilir. Asgari ücretin 30.000 TL seviyesine çıkarılması durumunda, işverenlerin maliyetleri önemli ölçüde artacak. Bu durumda, bazı sektörlerde istihdamın daralması ya da kayıt dışı istihdamın artması gibi sorunlar yaşanabilir. Hükümetin, işverenlere yönelik teşviklerle bu maliyetleri dengelemeye çalışması bekleniyor.
